Kumar sanal, kayıp gerçek
“25 yaşıma kadar ağzıma sigara bile sürmedim ama şimdi kumar, kripto, borsa ne desen var” diyerek sözlerine başladı ve şöyle devam etti: “Bu kripto paralar ilk çıktığında ben bir ayakkabıcıda çalışıyordum. Zaten üç kuruş para kazanıyordum, onu da kriptoya yatırdım. Sonra borsaya girdim, o da olmadı. En sonunda kumar oynamaya başladım. Benim babama ‘hacı’ diyorlar. Çok takva bir insandır. Onun gibi bir insanın oğlu olduğuma utanıyorum. Dört yıldır oynuyorum. Bugüne kadar ne kazandıysam 50 mislini kaybettim.”
Bu sözler; şu anda özel bir işletmede asgari ücretin bile altında çalışan, kazandığı paranın yarısından fazlasını yasa dışı kumar sitelerinde harcayan ve ‘utanıyorum’ diyerek isminin paylaşılmasını istemeyen 29 yaşındaki bir gence ait. Ancak sözleri farklı olsa da hikayesi aynı olan, çoğunluğu genç, binlerce insan daha var.
Yasa dışı kumar ve bahis siteleri, günümüzde giderek artan ve derinleşen bir sorun. İnternet üzerinden oynanan ve bu nedenle erişimi kolay olan ‘sanal kumarhaneler’, bağımlılığa yol açtığı gibi kişisel verilerin güvenliğini de tehdit ediyor.
Türkiye’de kumar oynamak, oynatmak veya oynanması için yer ve imkan sağlamak, suç olarak kabul ediliyor olsa da birçok yasa dışı kumar sitesine rahatlıkla erişim sağlanabiliyor.
‘KİŞİSEL BİLGİLERİMİZİ KENDİ ELİMİZLE VERMİŞ OLUYORUZ’
Bilişim Uzmanı Bilgin Berge’ye göre, Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) bu siteleri düzenli olarak denetliyor ve erişimleri engelliyor olsa da bu erişim engeli çoğu zaman yeterli olmuyor. Nitekim bu sitelere girmek isteyenler, VPN kullanarak sanal konumlarını değiştirebiliyor ve farklı bir ülkedeymiş gibi bu sitelere erişebiliyor. Öte yandan, bu sitelerin sunucuları (ana bilgisayarları) ise çoğunlukla KKTC’de bulunuyor. Bu nedenle, sunucuya doğrudan fiziki müdahale mümkün olmuyor.
Kumar ve bahis oynanmasına imkan tanıyan yasa dışı internet siteleri, kayıt aşamasında bir kullanıcı adı belirlenmesini ve bir şifre oluşturulmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, bu siteler kullanıcılarından kimlik ve biyometrik verilerini paylaşmasını, cep telefonu kamerasına, mikrofonuna, galerisine ve dosyalarına da erişim izni istiyor.
Berge, bu durumun nasıl bir tehlike yarattığına şu sözlerle dikkat çekiyor: “Kişisel bilgilerimizi karşı tarafa kendi elimizle vermiş oluyoruz. Artık bu uygulama rahatlıkla özel hayatımıza erişebilir, biz farkında olmadan kameramızı çalıştırabilir, mikrofonumuzu açabilir. Hatta klavyemize de erişebilir. Klavyeye erişebilen bir uygulama, bankacılık şifrelerimizi bile ele geçirebilir.”
‘ÖĞRENCİLER VE MOTOKURYELER KULLANILIYOR’
Peki Türkiye’de yasa dışı kumarla etkin bir şekilde mücadele edilebiliyor mu? Bu sorunun cevabını eski Organize Şube yöneticisi Mustafa Böğürcü veriyor.
Böğürcü, birçok üniversite öğrencisinin bu sitelere banka hesaplarını kullandırdığına ve bazı motokuryelerin ise para sevkiyatında çalıştırıldığına dikkat çekiyor ve yasadışı kumarla etkin mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor: “23 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, bu konuya odaklanması lazım. Mücadelenin en önemli yolu, para trafiğini ortaya çıkarmaktır. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Bataklık Operasyonu’ olarak adlandırdığı büyük bir operasyon gerçekleştirmiş ve ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu’ demişti. Ancak altı ay sonra herkes beraat etti ve mal varlıklarını geri aldı. Böyle bir yöntemle ne bahis engellenebilir ne de mücadele edilebilir.”
POLİS İNTİHARLARI VE KUMAR İLİŞKİSİ
Özellikle genç yaştaki bireylerin sanal kumar oynayarak gelir elde etmeye çalıştığını ifade eden Böğürcü, birçok polis intiharının arkasında da kumar bağımlılığının olduğunu söylüyor: “Bazı polisler, jandarmalar, savcılık kurumunda çalışan memurlar bile bu sitelere giriyor. Gidin bakın! Birçok polis intiharının altında da yasadışı kumara para kaptırmalarının veya dijital varlıklar üzerinden zenginleşip bir an önce mesleği bırakma amacıyla bunu alışkanlık haline getirmelerinin yattığını göreceksiniz.”
Nitekim, Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’in 12 Ekim 2022 tarihli haberine göre EGM, intiharların sebeplerine ilişkin de veriler paylaştı. Şu anda EGM’nin veya İçişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitelerinden bu verilere ulaşılamıyor olsa da Erdem’in haberine göre; intiharların sebepleri arasında ‘ekonomik nedenler’ ilk sırada yer aldı ve bu başlık altında detay verilmeden parantez içinde ‘Kripto para, sanal bahis, iddia vb. gibi’ denildi.
NEDEN KIBRIS?
Türkiye’de kumar 1996 yılında yasaklandı. Ancak kararın uygulanması yaklaşık bir sene sürdü ve kesin olarak 1997’de bir devir kapanmış oldu. O dönemin nam yapmış işletmecileri ise başta Kıbrıs olmak üzere ülkede yeni kumarhaneler açtı. Bunlardan birçoğu halen faaliyetine devam ediyor ve her geçen gün yenileri de ekleniyor. Peki neden Kıbrıs?
Bu sorunun cevabını, Türkiye’de uyuşturucu, mafya ve yolsuzluklar üzerine çeşitli kitaplar yazan ve pek çok habere de imza atan Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç veriyor: “Kıbrıs’ta kumar yasal ve bu sanal bahis sitelerine çok kolay bir şekilde lisans verdiler. Aslında Kıbrıs, dünyada nüfusa oranla kumar bağımlılığının en yüksek olduğu noktalardan biri. Kıbrıs’ın ücra köylerinde bile bahis büroları olduğunu gördüm. Her yeri sarmışlar. Çünkü orada hem kara para aklamayla ilgili hem de kumarla ilgili bir alt yapı var.”
‘PARA MEKANİZMASI, UYUŞTURUCU TİCARETİNDE DE KULLANILIYOR’
Türkiye’de yasadışı kumarda en fazla takip edilmesi gereken konulardan birinin ‘para trafiği’ olduğuna dikkat çeken Erdinç, “Para transferinde müthiş bir organizasyon var. Belki de bir yazılım kullanılarak eşleştirme yapılıyor. Örneğin; oyuna 100 TL yatırmak isteyen bir kişiye verilen hesap numarası, 100 TL kazanan başka kişiye ait oluyor. Bunun yanı sıra çok sayıda paravan hesap kullanılıyor. Bazı hesapların sahiplerinin haberi var ama bazıların da yok. Bir takım sanal ödeme sistemleri kullanıyorlar. Bu aslında bir para mekanizması olduğu için, sokakta ATM’lerin başında birtakım elemanları var. Onlar düzenli olarak bir cep telefonundan başka bir cep telefonuna para aktarıyorlar. Kuryeler ve alt kuryeler var. Bu para mekanizması, aynı zamanda uyuşturucu ticaretinde de kullanılıyor” diyor.
EKONOMİK ZORLUKLAR KUMARA İTİYOR
Sanal bahis ve kumarın yaygınlaşmasının altında ekonomik, sosyolojik ve psikolojik birçok sebep bulunuyor. Kumar bağımlılığının önüne geçilebilmesi için etkin çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Klinik Psikolog Hüseyin Erol, özellikle sanal kumar bağımlılığının 20 ila 40 yaş arasındaki bireylerde daha fazla arttığını söylüyor.
Erol’a göre kumar bağımlılığının tek sebebi ‘haz duygusu’ değil. Ekonomik zorlukların getirmiş olduğu para kazanma hırsı da kumara iten başlıca etkenler arasında yer alıyor: “Bireyin yaşamış olduğu ekonomik koşulların kötü oluşu ve bu koşulları iyileştirmek için attığı bireysel adımların yetersiz olması, onu farklı arayışlara iter. Özellikle sanal kumarın, ekonomik imkanları kötü olan bireyler için çok cazip yönleri var. İlk kez kaydolan kişilere belirli bir bakiyenin ücretsiz verilmesi bu bireylere çok cazip geliyor. İlk etapta bireyler oradan elde ettikleri kazançların ekonomik sorunlarına çözüm olacağını düşünüyorlar. Fakat kumarda geçirdikleri zaman ve para gittikçe artar. Bir süre sonra da bu işin çıkmazına girerler. Zaten kötü giden ekonomilerine bir de bu problem eklenince, bu sefer daha ciddi ruhsal sorunlar başlıyor. Ekonomik durumu kötü olan bir toplumda uyuşturucu ve kumar bağımlılığı artar.”